İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
S harfi ile başlayan 462 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
SAZAN |
Göllerde ve sazlık yerlerde yaşayan bir tatlısu balığı. |
ERKEK |
SAZKAR |
1. Uygun, münasip. 2. Türk müziğinde birleşik bir makam. 3. Saz çalan sanatkar. |
ERKEK |
SEBAT |
(bkz. Sabit). |
ERKEK |
SEBATI |
Sebatlık, sözünde kararında durma. Sebatlı, sözünde duran. |
ERKEK |
SEBİH |
Yüzme, yüzüş. |
ERKEK |
SEBİL |
1. Yol, büyük cadde. 2. Su dağıtılan yer. Hayır için parasız dağıtılan su. |
ERKEK/KIZ |
SEBRE |
Ölçülü, deneyimli. Sahabeden bu ismi taşıyanlar olmuştur. |
ERKEK |
SEBÜK |
1. Hafif, yeğni. Çabuk hızlı. Ağırbaşlı olmayan. 2. Sevgili, aziz. |
ERKEK |
SEBÜKALP |
Hızlı, atak, yiğit. |
ERKEK |
SEBÜKTEKİN |
(bkz. Sebük). |
ERKEK |
SECAHAT |
Yumuşak huyluluk. |
ERKEK |
SECAVEND |
Kur'anı Kerim'i manasına uygun olarak okumak için konulan durak işaretleri. |
ERKEK |
SECCAC |
Çağlayan. |
ERKEK/KIZ |
SEÇKİN |
Seçilmiş, ayrılmış benzerlerinden üstün olduğu için ayrılmış, mümtaz, güzide. |
ERKEK |
SEÇKİNER |
(bkz. Seçkin). |
ERKEK |
SEDAD |
Doğruluk, hak. Doğru ve haklı. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
SEDAT |
Doğruluk, haklılık; Dikkat |
ERKEK |
SEDİD |
Doğru hak. |
ERKEK |
SEFA |
Gönül rahatlığı, sakin olma; Eğlence, zevk, neşe |
KIZ/ERKEK |
SEFER |
Yolculuk, savaş hali |
ERKEK |
SEFFAH |
Güzel söz söyleyen, hatip. Cömert, eli açık. |
ERKEK |
SEFİR |
El içi. Yabancı diplomat |
ERKEK |
SEGBAN |
1. Seymen, yeniçeri ocağına bağlı ask2. Osmanlı saraylarında av köpeklerine bakan bakıcı. |
ERKEK |
SEHA |
Eli açık, cömert |
ERKEK |
SEHAB |
1. Bulut. 2. Karanlık. 3. Bulut gibi uçan böcekler. |
ERKEK/KIZ |
SEHAVET |
Cömertlik |
ERKEK |
SEHHAR |
Kuvvetle kendine çeken, büyüleyici. |
ERKEK |
SEHL |
Kolay, sade. Sahabe isimlerindcndir. |
ERKEK |
SEHRAN |
Geceleri uyanık duran • |
ERKEK |
|
SEL |
Taşkın su |
KIZ/ERKEK |
SELAHADDİN |
Dinine bağlı kimse. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
SELAHATTİN |
Dinine bağlı |
ERKEK |
SELAMEDDİN |
Dinin kurtuluşu. Türk dil kuralına göre "dA" olarak kullanılır. |
ERKEK |
SELAMET |
Esenlik. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde olma. Kurtulma, kurtuluş. |
ERKEK/KIZ |
SELAMİ |
Barış ve rahatlıkla ilgili |
ERKEK |
SELAMULLAH |
Allah'ın selamı. |
ERKEK |
SELATİN |
Sultanlar. |
ERKEK |
SELCAN |
Coşkun, taşkın yaratılışlı kimse. |
KIZ/ERKEK |
SELÇUK |
1. Güzel konuşma yeteneği olan. 2. XI. Anadolu, Kafkaslar ve Orta Doğu'da imparatorluk kuran Türk topluluğunun hükümdarı. |
ERKEK |
SELİKA |
Güzel konuşma ve yazma kabiliyeti. |
ERKEK/KIZ |
SELİL |
Yeni doğmuş erkek çocuğu, ilker. |
ERKEK |
SELİM |
Doğru, dürüst, kusursuz; Kolayca iyileşen |
ERKEK |
SELLEM |
"Selamete erdirsin" manasıyla dualarda geçen. |
ERKEK/KIZ |
SELMAN |
Barış içinde bulunma |
ERKEK |
SELMANİ |
Niyaz kabul eden derviş. İran İsfahan'ından olup, Rasulullah'la birlikte İslami mücadelede üzerine düşeni fazlasıyla yapmış büyük mücahid ve sahabi. Selmanı Farisi'ye nispetle bu ad kullanılmıştır. |
ERKEK |
SELMİ |
Barışla ilgili, barışçıl. |
ERKEK |
SELSAL |
Taüı, lezzeüi, hafif su. |
ERKEK/KIZ |
SELSEBİL |
1. Taüı ve hafif su.2. Cennette bir çeşmenin adı. |
ERKEK/KIZ |
SEMAİ |
1. Semaya, göğe havaya ait. 2. Gökten düşmüş. Allah tarafından olan, ilahi. 3. İşitme esasına dayalı olarak öğrenilen. |
ERKEK |
SEMAN |
İşiterek. Dinleyerek. |
ERKEK |
SEMAVİ |
Semaya mensup, sema ile ilgili. |
ERKEK |
SEMAZEN |
Sema yapan, törenle dönen mevlevi. |
ERKEK |
SEMDİN |
Dinin mumu, dinin aydınlığı. |
ERKEK |
SEMEN |
İyi beslenen |
ERKEK |
SEMERE |
1. Yemişler, meyveler. Faydalar, verimler. 2. Neticeler. 3. Devlete ait mülklerden alınan vergiler. |
ERKEK |
SEMİ |
1. Mumla, ışıkla ilgili, ışıklı. 2. Mum yapan ya da satan kimse. |
ERKEK |
SEMİH |
Cömert, eliaçık |
ERKEK |
SEMİM |
Güzel kokan, güzel kokulu, güzel koku. |
ERKEK |
SEMİN |
Çok değerli. |
ERKEK |
|
SEMİR |
1. Arkadaş. 2. Nitelikli. 3. Yamaç, dağ silsilesi. |
ERKEK |
SEMİULLAH |
(bkz. Abdüssemi). |
ERKEK |
SEMl |
İşiten, işitme kuvveti olan. Allah'ın isimlerinden, |
ERKEK |
SENCER |
Kale, askeri siper |
ERKEK |
SENEVİ |
Seneye mensup, sene ile ilgili, bir yıllık. |
ERKEK |
SENİH |
Yüce, yüksek |
ERKEK |
SEPİD |
Beyaz, ak, beyza. |
ERKEK |
SERALP |
Baş yiğit. |
ERKEK |
SERASER |
1. Baştan başa, büsbütün. 2. Altın veya gümüş telle dokunmuş kıymetli bir çeşit kumaş. |
ERKEK |
SERAYA |
Düşman üzerine gönderilen küçük süvari müfrezeleri. |
ERKEK |
SERAZAT |
Serbest, özgür. Rahat, dertsiz. |
ERKEK |
SERBÜLEND |
Başta gelen, yüce üstün. Türk müziğinde eski bir makam, zamanımızda örneği yoktur. |
ERKEK |
SERBÜLENT |
Önde gelen, üstün |
ERKEK |
SERCAN |
Sevgili, sevilen, başcan. |
ERKEK |
SERDAR |
Askerin başı, başkomutan, başbuğ |
ERKEK |
SERDENGEÇTİ |
Fedai, akıncı, yiğit. |
ERKEK |
SERDİNÇ |
Başı dinç, sakin, rahat, huzurlu. |
ERKEK |
SEREN |
1. Uzun, kalın ve silindir şekilli çam kerestesi. Yelkenlilerde ana direğe dik şekilde tutturulan ve yelken germeye yarayan ağaç. Seren yapılan köknar kerestesi. 2. Orun, makam. |
ERKEK |
SERGEN |
1. Laf. 2. Vitrin. 3. Tepelerdeki düzlük y4. Yorgun, perişan. |
ERKEK |
SERHAD |
Hudut, sınır, sınırbaşı; iki devlet arasındaki sınır boyu. Türk dil kuralına göre "d/t" getirilerek de kullanılır. |
ERKEK |
SERHAN |
Kurt, canavar - Şarkıcıların başı |
ERKEK |
SERHAT |
Sınır boyu, hudut, uç |
ERKEK |
SERHENK |
1. Çavuş. 2. Türk müziğinde çok eski birleşik makam. |
ERKEK |
SERHUN |
Asil kan, soylu kan. |
ERKEK |
SERİ |
Çabuk, hızlı. |
ERKEK |
SERİM |
1. Serme işi. 2. Sabırlı. 3. Genellikle öykülerde başlangıç bölümüne verilen ad. |
KIZ/ERKEK |
SERİMER |
Sabırlı kimse. |
ERKEK |
SERKAN |
Başkan, soylu kan |
ERKEK |
SERKUT |
Mutlu, talihli |
ERKEK |
SERMED |
Ebedilik, ebediyet, sonsuzluk. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
|
SERMET |
Sürekli, devamlı |
ERKEK |
SEROL |
Önder ol, baş ol. |
ERKEK |
SERTAÇ |
Baştacı, Çok sevilen |
KIZ/ERKEK |
SERTAP |
İnatçı, direngen. |
ERKEK |
SERTEL |
Sert, katı, acımasız el. |
ERKEK |
SERTER |
Katı, sırt, acımasız. |
ERKEK |
SERTUĞ |
Baş tuğ. |
ERKEK |
SERVER |
Baş, başkan, reis, ulu. |
ERKEK |
SERVET |
Para mal mülk |
ERKEK |
SERVİ |
Koyu yeşil yapraklı, ince uzun bir ağaç türü. |
ERKEK/KIZ |
SETTAR |
Örten. Günahları örten, Allah. Allah'ın isimlerinden "abd" takısı alarak kullanılır. Abdüssettar. |
ERKEK |