İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
S harfi ile başlayan 462 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
SALTIK |
1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür. |
ERKEK |
SALTUK |
Erzurum ve yöresinde Selçuklular devrinde Saltuklular beyliğini kuran Türk beyi Emir Saltuk (1072). |
ERKEK |
SALTUKALP |
1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür. |
ERKEK |
SALTUKOĞULLARI |
Beyliği'ni kuran Saltuk Bey'in adından |
ERKEK |
SALUR |
1. Kılıç. 2. Oğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi. |
ERKEK |
SALVECAR |
Çevgan, cirit oynanılan eğri sopa. |
ERKEK |
SAM |
Sıcak çöl rüzgarı |
Kız/Erkek |
SAMAN |
1. Zenginlik. Rahat, dinç. 2. Düzen. |
ERKEK |
SAMED |
Ezeli, ebedi ve yüce olan ve hiç kimseye veya şeye ihtiyacı olmayan, mutlak malik olan yüce Allah. Allah'ın isimlerindendir. "abd" takısı almadan kullanılmaz. Abdüssamed. |
ERKEK |
SAMET |
Çok yüksek, ulu; Tanrı adı; Hiçbirşeye ve kimseye gereksinimi olmayan |
ERKEK |
SAMIM |
Bir şeyin merkezi, içi, asli kısmı. |
ERKEK |
SAMIN |
Sekizinci. |
ERKEK |
SAMİ |
Duyan, işiten; Yüce, ulu, yüksek; Dinleyen, dinleyici |
ERKEK |
SAMİH |
Cömert, eli açık |
ERKEK |
SAMİHA |
(bkz. Samih). |
ERKEK |
SAMİM |
Birşeyin içi, özü, merkezi, temeli, kökü |
ERKEK |
SAMİR |
(bkz. Samire). |
ERKEK |
SANAÇ |
Dağarcık. |
KIZ/ERKEK |
SANAHAT |
Çok düşünmeden fikre doğan, akla gelen şeyler. |
ERKEK/KIZ |
SANAK |
1. Kısa zaman, az süre. 2. Fikirsiz, düşüncesiz. |
ERKEK |
SANAL |
Adın duyulsun, ün kazan. Gerçek olmayan, hayali |
KIZ/ERKEK |
SANALP |
Adın duyulsun, ün kazan. Gerçek olmayan, hayali |
ERKEK |
SANAT |
Sanat, ustalık, hüner, marifet. |
ERKEK/KIZ |
SANAY |
Ay san. |
KIZ/ERKEK |
SANBAY |
Ünlü kimse. |
ERKEK |
SANBERK |
Gücüyle tanınmış, ün yapmış. |
ERKEK |
SANCAK |
Bayrak |
ERKEK |
SANCAKTAR |
Sancak taşıyan kimse. Sancak taşıma görevlisi. |
ERKEK |
SANCAR |
1. Kısa kama. 2. Saplar, batırır, yen3. Selçuklu sultanlarından birisinin adı. |
ERKEK |
|
SANÇAR |
sancar |
ERKEK |
SANER |
Ünlü, tanınmış kimse. |
ERKEK |
SANEVİ |
İkinci. |
ERKEK |
SANİH |
Zihin ve düşüncede oluşup çıkan, fikre doğan. |
ERKEK |
SANl |
1. İkinci. 2. Yapan, işleyen, meydana getiren. 3. Yaratan. Allah'ın isimlerinden. Saniullah veya Abdüssani şeklinde isim olur. |
ERKEK |
SANLI |
çok tanınmış, herkesçe bilinenen, ünlü |
ERKEK |
SANVER |
Adın duyulsun, ün kazan. Gerçek olmayan, hayali |
ERKEK |
SARAÇ |
1. Koşum, eğer takımlarıyla benzeri şeyler yapan veya satan kimse. Meşin üzerine süsleme yapan kimse. 2. Sirac kelimesinin değişikliğe uğramış şekli. Kandil. |
ERKEK |
SARAHAT |
Açıklık, ibarede açıklık. |
ERKEK/KIZ |
SARAMET |
Yiğitlik. |
ERKEK |
SARAN |
çevresini kuşatan, çevreleyen; kollarının arasına alan; hoşa giden, beğenilen Sargın insanı saran, çeken, çekici; sevimli; candan, içten, yürekten, tutkun, istekli |
ERKEK |
SARANI |
Gür ve uzun saçlı kimse. İslam tarihinde bu isimde birçok meşhur vardır. |
ERKEK |
SARBAN |
Deve sürücüsü. Deveci. |
ERKEK |
SARDUÇ |
Bülbül. |
ERKEK |
SARGAN |
1. Çorak yerlerde biten bir ot. 2. Bir tür balık. |
ERKEK |
SARGIN |
1. Candan, içten, yürekten. 2. Çekici cazibeli. 3. Kapalı, puslu hava. 4. İstekli, hevesli. |
KIZ/ERKEK |
SARGINAL |
1. Candan, içten, yürekten. 2. Çekici cazibeli. 3. Kapalı, puslu hava. 4. İstekli, hevesli. |
ERKEK |
SARGUT |
İhsan, bağış, ödül. |
ERKEK |
SARIALP |
Sarışın yiğit. Ruhi Sarıalp', Türk atlet ve yönetici. |
ERKEK |
SARICABAY |
Sarışın yiğit. |
ERKEK |
SARİF |
Sarfedcn, harcayan. Değiştiren. |
ERKEK |
SARİH |
1. Açık, meydanda. Belli, hüveyda. 2. Saf, halis. Saf, halis Arap kanı(at). |
ERKEK |
SARİM |
Keskin, kesici. |
ERKEK |
SARKAN |
Kovan. |
ERKEK |
SARP |
1. Çetin, sert, şiddetli. 2. Dik, çıkılması ve geçilmesi zor. |
ERKEK |
SARPER |
Sert, güçlü erkek. |
ERKEK |
SARPHAN |
Sert, güçlü erkek. |
ERKEK |
SARPKAN |
Sert, güçlü soydan gelen. |
ERKEK |
SARTIK |
Azad olunmuş, salıverilmiş, özgür. |
ERKEK |
SARU |
Sarı benizli, tenli insan. |
ERKEK |
|
SARUBATU |
Doğudan batıya yayılan altın işık, doğudan batıya ışık tutan. Osman Beyin kardeşi. (Osmanlı devletinin ikinci savaşı olan domaniç -Ekizce savaşı diye de geçer- savaşında şehit düşmüştür) |
ERKEK |
SARUCA |
Sarışın yiğit. |
ERKEK |
SARUHAN |
Harizm'den gelip Anadolu'ya yerleşen Saruhanoğulları beyliğinin kurucusu. |
ERKEK |
SARVAN |
Deve süren, deveci. |
ERKEK |
SATIBEY |
1. Satma, satış. Alışveriş. 2. Düğün armağanı. |
ERKEK |
SATIKBUĞRA |
(bkz. Satılmış, Buğra). |
ERKEK |
SATILMIŞ |
Uzun ömürlü olması için doğumundan önce ermişlere adanan çocuk, satı. |
ERKEK |
SATUK |
Uzun ömürlü olması için doğumundan önce ermişlere adanan çocuk, satı. |
ERKEK |
SATVET |
Zorlu |
ERKEK |
SAV |
1. Söz, haber, dedikodu. İleri sürülerek savunulan düşünce. 2. Sağlam. 3. Şöhret, ün. |
KIZ/ERKEK |
SAVAŞ |
İki taraf teşkilat, ülke veya ülkeler topluluğu arasında meydana gelen silahlı vuruşma, cenk, muharebe, harb. Doğuş, kavga. Mücadele uğraş. |
ERKEK |
SAVAŞER |
Savaşan asker, insan, savaşçı. |
ERKEK |
SAVAT |
Gümüş üstüne yapılan çizgiler, süsler. |
ERKEK |
SAVER |
Sağlam, zinde, güçlü erkek. |
ERKEK |
SAVGAT |
Hediye, armağan, bahşiş, ihsan. |
ERKEK |
SAVLET |
Şiddetli saldın, hücum. |
ERKEK |
SAVNİ |
Koruma, gözetme ile ilgili. |
ERKEK |
SAVTEKİN |
1. Söz, haber, dedikodu. İleri sürülerek savunulan düşünce. 2. Sağlam. 3. Şöhret, ün. |
ERKEK |
SAVTUNA |
Sözünde duran kimse. |
ERKEK |
SAVTUR |
Sağlıklı kal, hoşça kal. |
ERKEK |
SAYAR |
Saygılı, hürmet eden. |
KIZ/ERKEK |
SAYEDAR |
1. Gölgeli, gölgesi olan, gölge eden. 2. Koruyan, sahip çıkan. |
ERKEK |
SAYFİ |
Yaza ait, yazla ilgili. |
ERKEK |
SAYGI |
İnsanlara karşı dikkatli, ölçülü, özenli davranmaya neden olan sevgi duygusu değer yargısı. |
KIZ/ERKEK |
SAYGIN |
Saygı gören, sayılan, hatırlı. |
KIZ/ERKEK |
SAYGUR |
Saygı gören, sayılan, hatırlı. |
ERKEK |
SAYHAN |
Adaletli yönetici, hükümdarların adili, ölçülüsü. |
ERKEK |
SAYIL |
Saygı gör, sözün dinlensin, değerin artsın. Değerli, saygıdeğ |
KIZ/ERKEK |
SAYILGAN |
Kendini saydıran, saygın kimse. |
ERKEK |
SAYINBERK |
Kendisine saygı gösterilen insan. |
ERKEK |
|
SAYINER |
Değerli, saygı duyulan kimse. |
ERKEK |
SAYKAL |
Düz, düzgün, pürüzsüz. Gösterişli. |
ERKEK |
SAYKUT |
Uğurlu, kutlu, saygıdeğer kimse. |
ERKEK |
SAYLAN |
1. Çok övünen, gururlu kimse. 2. Sevinçli, neşeli. |
ERKEK/KIZ |
SAYMAN |
Hesap işleriyle uğraşan kimse. |
ERKEK |
SAYRA |
Cennette akan suyun çıkardığı ses, cıvıldaşan, ötüşen |
Kız/Erkek |
SAYRAÇ |
Öten, cıvıldayan, şakıyan. |
KIZ/ERKEK |
SAYRAK |
Öten, cıvıldayan, şakıyan. |
KIZ/ERKEK |
SAYYAD |
Avcı. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
SAYYAT |
Avcı. |
ERKEK |
SAZAK |
1. Kuvvetli ve soğuk esen yel. Soğuk yelle birlikte yoğun hafif kar. 2. Bataklık, sazlık. 3.Küçük pınar, kaynak. |
ERKEK |