| İsim | Anlamı | Cinsiyet | 
F harfi ile başlayan 83 adet isim bulundu 
<< Önceki Sayfa |   Sonraki Sayfa >> 
                  
                    | FADALE | 1. Faziletli. 2. Rasulullah'a tabi olmuş sahabedendir. Medineli ilk müslümanlardandır. Birçok hadis rivayeti mevcuttur. | ERKEK | 
                  
                    | FADIL | Faziletli, ahlaklı | ERKEK | 
                  
                    | FADL | 1. İyilik. 2. Fazilet. 3. Erdemlilik. Fadl b. Abbâs b. Abdülmuttalib  Rasulullah'ın amcası Abbâs(r.a.)'ın oğludur. | ERKEK | 
                  
                    | FAHHAR | 1. Çok övünen, kendini çok metheden. 2. Çanak, çömlek, toprak testi. 3. Saksı. | ERKEK | 
                  
                    | FAHİM | Ulu, yüce, onurlu. | ERKEK | 
                  
                    | FAHİR | İftihar edilecek, övülecek | ERKEK | 
                  
                    | FAHREDDİN | Dinin övdüğü, diniyle övünen. Dinin seçkini. Fahreddin Razi(Rey 1149Horat 1209). Müfessir, kelamcı. Dilbilimci. Fizikçi. Tıpçı. | ERKEK | 
                  
                    | FAHRETTİN | Diniyle övünen | ERKEK | 
                  
                    | FAHRİ | Şeref ve itibar için yapılan iş | ERKEK | 
                  
                    | FAİK | Üstün, yüksek | ERKEK | 
                  
                    | FAİZ | Fevz bulan, muradına ulaşan, basan kazanan. Kur'an'da müslümanları vasfetme sadedinde birçok yerde geçmektedir. | ERKEK | 
                  
                    | FAKI | Fakih'ten bozma kelime. Anadolu'da okuryazar ve bilgili imam, hoca gibi kimselere eskiden verilen unvan. | ERKEK | 
                  
                    | FAKİH | 1. Bir şey bilen yahut anlayan kimse. 2. Fıkıh ilminde üstad. İslam hukuk bilgini. | ERKEK | 
                  
                    | FAKİR | Yoksul | ERKEK | 
                  
                    | FALİH | 1. Felaha eren, başari kazanan, muradına eren. 2. Toprağı süren, eken. | ERKEK | 
                  
                    | FARİS | 1. Atlı(süvari). 2. Binici, ata binmekte maharetli. 3. Ferasetli, anlayışlı. 4. İran'ın güneyindeki Şiraz vilayeti. | ERKEK | 
                  
                    | FARUK | Haklıyı haksızı ayırabilen | ERKEK | 
                  
                    | FARUKİ | Hz. Ömer'in nesline yahut adaletine mensup. | ERKEK | 
                  
                    | FARYAB | 1. Dere ve ırmak suyu ile sulanan y2. Eski Horasan'da Delh'e yakın bir şehir. | ERKEK | 
                  
                    | FATİH | Fetheden, hüküm veren | ERKEK | 
                  
                    | FAYİH | Kendiliğinden dağılan güzel koku. | ERKEK | 
                  
                    | FAYSAL | 1. Keskin hüküm, karar. 2. Halletme, neticelendirme. 3. Keskin kılıç. 4. Hakim. | ERKEK | 
                  
                    | FAZIL | Failetli, ahlaklı | ERKEK | 
                  
                    | FAZLI | 1. Değer, üstünlük, iyilik, fazilet, lütuf. 2. Fazla, ziyade, artık, baki. 3. İki sayının birbirinden olan farkları. 4. İlim ve irfan sahibi. 5. Âli, cenablık, ihsan, cömert. 6. Olgunluk. | ERKEK | 
                  
                    | FAZLULLAH | Allah'ın fazlı, erdemi, lütfü. | ERKEK | 
                  
                    | FECRİ | Sabaha karşı güneş doğmadan önce ufkun gündoğusu tarafından görülen aydınlığı, tanyerinin ağarması. | ERKEK | 
                  
                    | FEDA | Birşey uğruna ölme, kurban olma | KIZ/ERKEK | 
                  
                    | FEDAİ | 1. Canını esirgemeyen, mühim bir maksat uğrunda canını vermeye hazır bulunan. 2. Allah yoluna başkoymuş. | ERKEK | 
                  
                    | FEDAKAR | Birleşik isim. Kendini veya şahsi menfaatlerini esirgemeyen. | ERKEK | 
|  | 
                  
                    | FEDAYİCAN | Canını vermeye hazır, canını verme. | ERKEK | 
                  
                    | FEHİM | Anlayışlı, zeki | ERKEK | 
                  
                    | FEHMİ | Anlayışlı, çabuk kavrayan | ERKEK | 
                  
                    | FELAH | Kurtuluş, selamet, mutluluk, bahtiyarlık. | ERKEK | 
                  
                    | FELAK | 1. Gün ağarması. 2. Kur'ân! Kerim'in 113. suresinin adı. | ERKEK/KIZ | 
                  
                    | FELİN | Mantar. | ERKEK/KIZ | 
                  
                    | FENER | İçinde ışık kaynağı bulunan şeffaf mahfaza. | ERKEK | 
                  
                    | FERAĞ | Serin rüzgar, Şiirin son mısrası | ERKEK | 
                  
                    | FERAHET | Şan ve şeref. Erkek ve kadın adı. | ERKEK/KIZ | 
                  
                    | FERAMUŞ | Unutma, hatırdan çıkma, nisyan. | ERKEK | 
                  
                    | FERDA | Yarın, gelecek zaman | KIZ/ERKEK | 
                  
                    | FERDİ | Kişiye özgü | ERKEK | 
                  
                    | FEREC | 1. Gam, tasa ve sıkıntıdan kurtulma. 2. Zafer. | ERKEK | 
                  
                    | FERHAD | Anadolu Anonimi'nde Ferhad ve Şirin adıyla meşhur olan eski bir hikayenin erkek kahramanı olup Şirin'in aşıkıdır. | ERKEK | 
                  
                    | FERHAN | Sevinçli, neşeli | KIZ/ERKEK | 
                  
                    | FERHAT | Güçlüyü yenip bir yeri ele geçiren - Sevinç, neşe getiren | ERKEK | 
                  
                    | FERİD | Eşsiz, benzersiz | ERKEK | 
                  
                    | FERİDUN | Eşsiz, benzersiz | ERKEK | 
                  
                    | FERİDÜDDİN | Dinin feridi, tek, eşsiz, kıyas kabul etmez kimse. | ERKEK | 
                  
                    | FERİT | Avcı kuş | ERKEK | 
                  
                    | FERKAN | Güçlü, saygın soydan gelen | ERKEK | 
                  
                    | FERMA | 1. Emreden, buyuran. 2. Amir. | ERKEK/KIZ | 
                  
                    | FERMAN | 1. Emir, buyruk. 2. Padişah tarafından verilen yazılı emir, berat, buyrultu. | ERKEK | 
                  
                    | FERMEND | Mevki ve şeref sahibi. | ERKEK | 
                  
                    | FERRUH | Uğurlu, kutsal | ERKEK | 
                  
                    | FERRUHİ | 1. Femıha ait. 2. Uğurluluk, meymenet. 3. İranlı ünlü şair. | ERKEK | 
                  
                    | FERZAN | Bilim, hikmetler. Nefsinden kurtulmuş. | ERKEK | 
                  
                    | FERZANE | 1. Alim, bilgin, seçkin. 2. Benzerlerinden, akranlarından ileride. 3. Hakim, feylesof. 4. Tasavvufta, nefsani bağlantılardan sıyrılmış olan derviş. | ERKEK/KIZ | 
                  
                    | FESAHAT | Açıklık, duruluk. | ERKEK/KIZ | 
                  
                    | FETHİ | Fetih ile ilgili | ERKEK | 
|  | 
                  
                    | FETHULLAH | Dinin açılması. Yaşamaya başlamak. Allah'ın nusreti. | ERKEK | 
                  
                    | FETİH | 1. Açma, açış, açılma. 2. Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi ele geçirme. 3. Zaf4. Kur'anı Kerim'in 48. suresi. 5. Kapalılığı giderme, ihtilafı halletme. | ERKEK | 
                  
                    | FETTAH | 1. Açan, açıcı, zafer kazanmış, üstün gelmiş. 2. Kullarının kapalı işlerini açan, Cenabı Hakk'ın isimlerinden. | ERKEK | 
                  
                    | FEVZİ | Zaferle ilgili; Galip, üstün gelen anlamında | ERKEK | 
                  
                    | FEYEZAN | Su baskını, sel | ERKEK | 
                  
                    | FEYHA | Büyük, geniş, engin. Erkek ve kadın adı olarak kullandır. | ERKEK/KIZ | 
                  
                    | FEYYAZ | Bol, verimli, gür | ERKEK | 
                  
                    | FEYZAN | Suyun coşması, taşkın, verimlilik | KIZ/ERKEK | 
                  
                    | FEYZİ | Verimlilik, bolluk | ERKEK | 
                  
                    | FEYZULLAH | Allahın bilimi | ERKEK | 
                  
                    | FEZA | Uzay | KIZ/ERKEK | 
                  
                    | FEZZAN | Büyük Sahra'da, Trablus ülkesinin güneyinde bir ülke. | ERKEK/KIZ | 
                  
                    | FIRAT | Coşkulu - Türkiye'nin en uzun nehrinin adı | ERKEK | 
                  
                    | FİKRET | Düşünce, akıl, anlayış | KIZ/ERKEK | 
                  
                    | FİKRİ | Düşünceyle ilgili | ERKEK | 
                  
                    | FİRAS | 1. Yiğit, mert. 2. Binici, at yetiştirici. | ERKEK | 
                  
                    | FİRAZENDE | Yükselten. | ERKEK/KIZ | 
                  
                    | FİRUZ | Mutlu, üstün gelmiş | ERKEK | 
                  
                    | FUAD | Kalb, yürük, gönül. | ERKEK | 
                  
                    | FUAT | Kalp, gönül | ERKEK | 
                  
                    | FUN | 1. Zeki, anlayışlı. 2. Zihni açık, kavrayışlı. Uyanık. | ERKEK | 
                  
                    | FURAT | (bkz. Fırat). | ERKEK | 
                  
                    | FURKAN | İyi ile kötü arasındaki farkı gösteren herşey, Kuran-ı Kerim | ERKEK | 
                  
                    | FÜRUZAN | Çok parlak, parlayıcı | KIZ/ERKEK |