| İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
G harfi ile başlayan 144 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
| GAFFAR |
1. Kullarının günahlarını affeden, Allah. 2. Çok merhamet eden. Allah'ın isimlerinden |
ERKEK |
| GAFUR |
Bağışlayıcı, günahları affedici |
ERKEK |
| GAGAUZ |
1. Gökoğuzlar. 2. Hristiyanların Ortodoks mezhebine bağlı Türk kavmi. Balkanlar ve Rusya'da yaşamaktadırlar. Deliorman, Dobruca, Beşerabya ve Ukrayna'da oturan Hristiyan Türklere verilen ad. |
KIZ/ERKEK |
| GALİB |
1. Galebe çalan, muzaffer, yenen. 2. Güçlü kuvvetli, kudretli, hükmeden. 3. Üstün baskın. Şeyh Galip Meşhur divan şairlerinden. 1757-1798 yıllan arasında yaşamıştır. Türk dil kurallarına göre "b/p" olarak kullanılır. |
ERKEK |
| GALİP |
Üstün gelen, kazanan |
ERKEK |
| GANGÜN |
Doğduğu gün çok sevinilen kimse. |
ERKEK |
| GANİ |
Zengin, varlıklı - Bol |
ERKEK |
| GANİM |
Ganimet alan. |
ERKEK |
| GAR |
Kurtuluş. |
ERKEK |
| GARİB |
1. Yabancı, acaib. Kimsesiz, memleketinden uzak. |
ERKEK |
| GARİP |
Kimsesiz, yalnız, yabancı / Tuhaf |
ERKEK |
| GAYRET |
1. Çalışma, çabalama. 2. Kıskanma, çekememe. 3. Aziz ve kutsal bir şeye tecavüz edildiğini görmekten doğan asil temiz duygu. |
ERKEK/KIZ |
| GAZA |
Din uğruna savaş. |
ERKEK |
| GAZANFER |
1. İri arslan, şir. 2. Cesur, yürekli, yiğit adam. 3. Hz. Ali'nin lakabı. |
ERKEK |
| GAZİ |
Savaşta yara alan |
ERKEK |
| GAZİR |
1. Yumuşak, mülayim. Tatlı, nazik, uysal. |
ERKEK |
| GAZİYÜDDİN |
Din uğrunda yara alan, yaralanan. Savaşan. |
ERKEK |
| GAZZAL |
İplikçi. |
ERKEK |
| GAZZALİ |
İslam aleminin büyük mütefekkirlerinden. Babası "Gazzaliplikçi" sanatçısı olduğu için kendisine Gazali adı verilmiştir. |
ERKEK |
| GEDİZ |
Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu |
ERKEK |
| GENCAL |
Genç kal. |
ERKEK |
| GENCALP |
Genç yiğit, kahraman |
ERKEK |
| GENCAY |
Ayın bir haftalık oluncaya kadar ki şekli, hilal. |
ERKEK |
| GENCE |
Kuzey Azerbaycan'ın Baku'dan sonra en büyük şehri. |
ERKEK |
| GENCER |
Yeni taze, körpe kimse, yiğit. |
ERKEK |
| GENCO |
Genç olmaktan, genç o anlamına |
ERKEK |
| GENÇ |
yaşı ilerlememiş olan, yaşlı olmayan, canlı, dinç |
ERKEK |
| GENÇALP |
genç yiğit |
ERKEK |
| GENÇAY |
yeni doğan Ay, ilk ay, Ayın bir haftalik oluncaya kadar ki şekli, hilal. |
ERKEK |
|
|
| GENÇER |
delikanlı, genç yiğit |
ERKEK |
| GENÇKAL |
Hiç yaşlanma, her zaman genç kal |
ERKEK |
| GENÇSOY |
yaşlı olmayan soydan, dinç kimse, genç soylu, soylu genç |
ERKEK |
| GENÇYAZ |
İlkbahar. |
KIZ/ERKEK |
| GERAY |
açık maviye yakın, gök rengindeki Ay |
ERKEK |
| GERÇEK |
Yakıştırma veya yalanı olmayan |
KIZ/ERKEK |
| GERÇEKER |
aslına uygun nitelikler taşıyan yiğit, gerçek yiğit |
ERKEK |
| GEVAN |
Kahramanlar, yiğitler. |
ERKEK |
| GEZEGEN |
Güneş etrafında dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı. |
ERKEK |
| GEZGİN |
yeni yerler görmek ereğiyle geziye çıkan kimse |
ERKEK |
| GIYAS |
Yardım, gavs, nusret. |
ERKEK |
| GIYASEDDİN |
Dinin yayılması için yardımı dokunan zat. Gıyaseddin Keyhüsrev I Anadolu Selçuklu Sultanı. Türk dil kuralına göre "d/t" olur. |
ERKEK |
| GIYASETTİN |
Dinin yayılması için yardımı dokunan zat. Gıyaseddin Keyhüsrev I Anadolu Selçuklu Sultanı. |
ERKEK |
| GİLMAN |
1. Tüyü, bıyığı çıkmamış delikanlılar gençler 2. Köleler, esirler 3. Cennette hizmet gören erkekler. |
ERKEK |
| GİLŞAH |
1. Balçık şah. 2. Balçıkta yapıldığı için Hz. Adem'in lakabı. 3. Parsların masal kahramanı Keyyummers'in lakabı. |
ERKEK/KIZ |
| GİRAMİ |
Aziz, muhterem, saygın ulu. |
ERKEK |
| GİRAY |
Kuvvetli, kudretli. Kırım hanları tarafından unvan olarak kullanılmıştır. |
KIZ/ERKEK |
| GİRGİN |
Kolay yakınlık kuran |
ERKEK |
| GİRYAR |
Ağlayıcı, ağlayan. |
ERKEK/KIZ |
| GİZAY |
Gizemli Ay, saklı Ay |
ERKEK |
| GİZER |
giz gibi saklanan yiğit |
ERKEK |
| GİZMEN |
giz saklayan kimse, sırdaş |
ERKEK |
| GÖĞEM |
Halk dilinde yeşile çalan mor. |
KIZ/ERKEK |
| GÖĞEN |
Gök, mavi, yeşillik |
ERKEK |
| GÖĞÜŞ |
sarı saçlı ve mavi gözlü kimse, gökmen |
ERKEK |
| GÖKADA |
Samanyolu gibi bağımsız uzay adası |
ERKEK |
| GÖKALP |
Göklerin yiğidi bahadır. |
ERKEK |
| GÖKAY |
Hem gök, hem ay; Güzel ay |
ERKEK |
| GÖKBARAN |
gökteki güç; gök gücü |
ERKEK |
| GÖKBAY |
gök yüzlü ve zengin kimse |
ERKEK |
|
|
| GÖKBEL |
yeşil bir dağın geçit veren yeri |
ERKEK |
| GÖKBELEN |
yeşil bir dağın geçit veren yeri; yeşil tepe |
ERKEK |
| GÖKBEN |
Gökle ilgili, uzay sema. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKBERK |
Sağlam ve gök gibi mavi; Engin ve erişilmez |
ERKEK |
| GÖKBEY |
mavi gözlü bey |
ERKEK |
| GÖKCAN |
Mavi gözlü dost, candan kişi |
ERKEK |
| GÖKÇAY |
1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzelce, latif. 4. Gösterişli. -Kuzey Kafkasya da az tatlı su gölü |
KIZ/ERKEK |
| GÖKÇE |
1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel, hoş, göze hoş görünen, latif. 4. Gösterişli. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKÇEER |
mavi gözlü yiğit, sevimli yiğit |
ERKEK |
| GÖKÇEK |
1. Güzel çok güzel. 2. Hoş, sevimli, cana yakın alımlı. 3. İnce narin zarif. 4. Güler |
ERKEK |
| GÖKÇEN |
1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzelce, latif. 4. Gösterişli. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKDAL |
Yeşil dal, yeni dal |
ERKEK |
| GÖKDOĞAN |
Kuzey yarımkürede yaşayan bir doğan türü. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKEKİN |
Yeni başak meydana getirmiş ekin. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKER |
Gökyüzü gibi er |
ERKEK |
| GÖKHAN |
Göğün hanı; Oğuzhanın altı oğlundan biri |
ERKEK |
| GÖKHUN |
Eski Türk isimlerinden Gök+Hun |
ERKEK |
| GÖKKIR |
At donlarından maviye çalan kır. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKKUŞAĞI |
Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli kemer biçimindeki görüntü alkı. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKOVA |
Muğla ilinde bir körfez |
ERKEK |
| GÖKSEL |
Semavi, gökçül karşılığı olarak kullanılan uydurma kelam. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKSENİN |
Gök sana ait anlamında |
ERKEK |
| GÖKSU |
1. Türklerin oturduğu birçok akarsuya verilen isim. 2. Adana'dan gelerek Akdeniz'e dökülen Seyhan nehrinin önemli kollarından |
KIZ/ERKEK |
| GÖKSÜN |
Binboğa dağlarından Elbistan'ın güney batısında Seyhan nehrine karışan çay. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKTAN |
Mavi şafak |
ERKEK |
| GÖKTEPE |
Mavi tepe. |
ERKEK |
| GÖKTUĞ |
Gök+Tuğ= mavi renki tuğ |
ERKEK |
| GÖKTÜRK |
Orta Asya da yaşamış eski Türk ulusu |
ERKEK |
| GÖKYÜZÜ |
Göğün görünen yüzeyi (sema). |
ERKEK/KIZ |
| GÖLGE |
Güneş görmeyen alan |
Kız/Erkek |
|
| GÖNEN |
Yazın suyu kuruyan gölcük; Toprağın içerdiği nem, rutubet; Ekilecek toprağın tavlandırılması |
ERKEK |
| GÖRKAY |
Güzel ay |
ERKEK |
| GÖRKE |
İhtişamlı, görkemli |
KIZ/ERKEK |
| GÖRKEM |
1. İhtişam, gösteriş karşılığı olarak kullanılan bir kelimedir. 2. Gösterişli, heybetli. |
KIZ/ERKEK |
| GÖRSEL |
Görmekle ilgili manasına kullanılan uydurma bir kelime. |
KIZ/ERKEK |
| GÖZLEM |
Müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime. |
KIZ/ERKEK |
| GULAM |
1. Oğlan, uşak. 2. İran ve Hindistan'da(abd) kelimesi yerine kullanılmıştır. Gulam Ali, Gulam İshak Han gibi. |
ERKEK |
| GURBET |
Doğup yaşanılmış olan yerden uzakta yErkek ve kadin adı olarak kullanılır. |
ERKEK |
| GÜÇHAN |
Çetin, güçlü han |
ERKEK |
| GÜÇLÜ |
1. Gücü olan kuvvetli zorlu. 2. Bir musiki dizisinde duraktan sonraki en önemli perde. |
ERKEK |
| GÜFTAR |
Söz, kelam. |
ERKEK/KIZ |