| İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
S harfi ile başlayan 752 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
| SAHRA |
Kır, ova, çöl |
KIZ |
| SAHRE |
Kaya. Kütle. |
ERKEK |
| SAHRETULLAH |
Beytü'lMakdis'de Beni İsrail peygamberlerinin ibadet ettikleri meşhur kaya. Hz. Peygamber(s.a.s) Miraç gecesinde semaya buradan çıkmıştır. |
ERKEK |
| SAHUR |
1. Gece uyanıklığı, uykusuzluk. 2. Ay ağılı, hale. Dünya'nm Ay'a düşen, Ay tutulmasını meydana getiren gölgesi. t . |
ERKEK |
| SAHURE |
Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad |
KIZ |
| SAİB |
Hedefe doğru ulaşan. İsabetli olan, doğru olan, hata etmeyen. Türk dil kuralı açısından "b/p" olarak kullanılır. |
ERKEK |
| SAİDE |
(bkz. Said). |
KIZ |
| SAİK |
Sevk eden, götüren. Süren sürücü. |
ERKEK |
| SAİKA |
(bkz. Saik). |
KIZ |
| SAİM |
Oruçlu |
ERKEK |
| SAİME |
Oruç tutan, oruçlu |
KIZ |
| SAİR |
Seyreden, hareket eden,yürüyen. |
ERKEK |
| SAİRE |
(bkz. Sair). |
KIZ |
| SAİT |
Kutlu, uğurlu; Cennetlik kimse |
ERKEK |
| SAKAR |
Yiğit, cesur. |
ERKEK/KIZ |
| SAKIB |
1. Delen, delik açan. 2. Çok parlak. Türk dil kuralı açısından "b/p" olarak kullanılır. |
ERKEK |
| SAKIBA |
1. Parlak, ışıklı. 2. Delen, delik açan. |
KIZ |
| SAKIP |
Delen, delik açan - Çok parlak |
ERKEK |
| SAKİ |
Su veren, su dağıtan. Kadehle içki sunan. |
ERKEK |
| SAKİN |
Uslu, kendi halinde - Bir yerde yerleşmiş, oturan |
ERKEK |
| SAKİNE |
Oynamayan, kımıldamayan, durgun |
KIZ |
| SAKİR |
Şükreden, durumundan memnun olan. Allah'a şükreden. Kur"an'da çok sık geçen kelimelerden biridir. |
ERKEK |
| SAKMAN |
1. Uyanık, akıllı kimse. 2. Sessiz sakin kimse. |
ERKEK |
| SALABET |
1. Peklik, katılık, sağlamlık. 2. Manevi kuvvet, dayanma. |
ERKEK/KIZ |
| SALAH |
1. Düzelme, iyileşme, iyilik. 2. Banş. 3. Dine olan bağlılık. |
ERKEK |
| SALAHADDİN |
Dinine bağlı kimse. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılmaktadır. |
ERKEK |
| SALAHATTİN |
Dinine bağlı kimse. |
ERKEK |
| SALAR |
Baş, kumandan, başbuğ, önder. |
ERKEK |
| SALAT |
Namaz. |
ERKEK |
|
|
| SALCAN |
(bkz. Salar). |
ERKEK |
| SALÇAN |
(bkz. Salar). |
ERKEK |
| SAlD |
Mübarek, kutlu, uğurlu. Mübarek, mesut. Sevap kazanmış, Allah katında makbul tutulmuş. Sahabe isimlerinden |
ERKEK |
| SALDAM |
Ciddilik, ağırbaşlılık. |
ERKEK |
| SALGIR |
akarsu |
ERKEK |
| SALGUR |
saldırıcı, saldıran; bir Türkmen oymağını başkanı olan Salgur Bey'in adından |
ERKEK |
| SALIK |
Haber, bilgi. Haberci. |
ERKEK |
| SALIKBEY |
Haber, bilgi. Haberci. |
ERKEK |
| SALİH |
Yararlı; Yetkili; Dinin buyruklarına uyan |
ERKEK |
| SALİHA |
Yararlı, iyi, elverişli. |
KIZ |
| SALİM |
Sağlam - Kusursuz, eksiksiz |
ERKEK |
| SALİME |
Eksiksiz, sağ, sağlam |
KIZ |
| SALİSE |
1. Üçüncü. 2. Saniyenin altmışta biri. 3. Binbaşılık derecesinde mülki rütbe. |
KIZ |
| SALKAN |
serin yellere açık yer |
ERKEK |
| SALKIM |
Üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. Üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek. Akasya. |
KIZ |
| SALMAN |
Başıboş, serbest, özgür. |
ERKEK |
| SALTAR |
1. Tek, yalnız. 2. Yalnız başına giden. 3. Temiz, saf |
KIZ/ERKEK |
| SALTI |
Gezgin, yolculuk eden. |
ERKEK |
| SALTIK |
1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür. |
ERKEK |
| SALTUK |
Erzurum ve yöresinde Selçuklular devrinde Saltuklular beyliğini kuran Türk beyi Emir Saltuk (1072). |
ERKEK |
| SALTUKALP |
1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür. |
ERKEK |
| SALTUKOĞULLARI |
Beyliği'ni kuran Saltuk Bey'in adından |
ERKEK |
| SALUR |
1. Kılıç. 2. Oğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi. |
ERKEK |
| SALVECAR |
Çevgan, cirit oynanılan eğri sopa. |
ERKEK |
| SAM |
Sıcak çöl rüzgarı |
Kız/Erkek |
| SAMAHAT |
Cömertlik, el açıklığı, iyilikseverlik |
KIZ |
| SAMAN |
1. Zenginlik. Rahat, dinç. 2. Düzen. |
ERKEK |
| SAMED |
Ezeli, ebedi ve yüce olan ve hiç kimseye veya şeye ihtiyacı olmayan, mutlak malik olan yüce Allah. Allah'ın isimlerindendir. "abd" takısı almadan kullanılmaz. Abdüssamed. |
ERKEK |
| SAMET |
Çok yüksek, ulu; Tanrı adı; Hiçbirşeye ve kimseye gereksinimi olmayan |
ERKEK |
| SAMIM |
Bir şeyin merkezi, içi, asli kısmı. |
ERKEK |
|
|
| SAMIN |
Sekizinci. |
ERKEK |
| SAMİ |
Duyan, işiten; Yüce, ulu, yüksek; Dinleyen, dinleyici |
ERKEK |
| SAMİA |
İşitme duygusu, hissi. |
KIZ |
| SAMİH |
Cömert, eli açık |
ERKEK |
| SAMİHA |
(bkz. Samih). |
ERKEK |
| SAMİM |
Birşeyin içi, özü, merkezi, temeli, kökü |
ERKEK |
| SAMİME |
Bir şeyin temeli, en köklü yeri |
KIZ |
| SAMİR |
(bkz. Samire). |
ERKEK |
| SAMİRE |
Meyveli, meyva veren. |
KIZ |
| SAMİYE |
Yüksek, ulu |
KIZ |
| SANAÇ |
Dağarcık. |
KIZ/ERKEK |
| SANAHAT |
Çok düşünmeden fikre doğan, akla gelen şeyler. |
ERKEK/KIZ |
| SANAK |
1. Kısa zaman, az süre. 2. Fikirsiz, düşüncesiz. |
ERKEK |
| SANAL |
Adın duyulsun, ün kazan. Gerçek olmayan, hayali |
KIZ/ERKEK |
| SANALP |
Adın duyulsun, ün kazan. Gerçek olmayan, hayali |
ERKEK |
| SANAT |
Sanat, ustalık, hüner, marifet. |
ERKEK/KIZ |
| SANAY |
Ay san. |
KIZ/ERKEK |
| SANBAY |
Ünlü kimse. |
ERKEK |
| SANBERK |
Gücüyle tanınmış, ün yapmış. |
ERKEK |
| SANCAK |
Bayrak |
ERKEK |
| SANCAKTAR |
Sancak taşıyan kimse. Sancak taşıma görevlisi. |
ERKEK |
| SANCAR |
1. Kısa kama. 2. Saplar, batırır, yen3. Selçuklu sultanlarından birisinin adı. |
ERKEK |
| SANÇAR |
sancar |
ERKEK |
| SANEM |
Çok güzel kadın; Put |
KIZ |
| SANER |
Ünlü, tanınmış kimse. |
ERKEK |
| SANEVBER |
1. Çam fıstığı. Çam fıstığı kozalağı. 2. Sevgilinin boyuposu. |
KIZ |
| SANEVİ |
İkinci. |
ERKEK |
| SANİA |
Sanat eseri yaratan - Yapan, oluşturan |
KIZ |
| SANİH |
Zihin ve düşüncede oluşup çıkan, fikre doğan. |
ERKEK |
| SANİHA |
(bkz. Sanih). |
KIZ |
|
| SANİYE |
Dakikanın 60'ta biri süresinde zaman birimi |
KIZ |
| SANl |
1. İkinci. 2. Yapan, işleyen, meydana getiren. 3. Yaratan. Allah'ın isimlerinden. Saniullah veya Abdüssani şeklinde isim olur. |
ERKEK |
| SANLI |
çok tanınmış, herkesçe bilinenen, ünlü |
ERKEK |
| SANNUR |
Nurlu, ışıklı, güzel. |
KIZ |
| SANVER |
Adın duyulsun, ün kazan. Gerçek olmayan, hayali |
ERKEK |
| SARA |
Halis, saf, katkısız |
KIZ |
| SARAÇ |
1. Koşum, eğer takımlarıyla benzeri şeyler yapan veya satan kimse. Meşin üzerine süsleme yapan kimse. 2. Sirac kelimesinin değişikliğe uğramış şekli. Kandil. |
ERKEK |
| SARAHAT |
Açıklık, ibarede açıklık. |
ERKEK/KIZ |
| SARAMET |
Yiğitlik. |
ERKEK |
| SARAN |
çevresini kuşatan, çevreleyen; kollarının arasına alan; hoşa giden, beğenilen Sargın insanı saran, çeken, çekici; sevimli; candan, içten, yürekten, tutkun, istekli |
ERKEK |
| SARANI |
Gür ve uzun saçlı kimse. İslam tarihinde bu isimde birçok meşhur vardır. |
ERKEK |