| İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
T harfi ile başlayan 596 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
| TERİM |
Bilim ve sanat kavramlarından birini anlatan sözcük |
KIZ/ERKEK |
| TERLAN |
San renkli, büyük pençeli, kartala benzeyen bir kuş. |
ERKEK |
| TESLİYE |
Teselli verme, avutma. |
KIZ |
| TESMİ |
İşittirme, işittirilme, duyurma. |
ERKEK |
| TESMİN |
1. Sekizleme, sekize çıkarma. 2. Paha biçme, biçtirme. |
ERKEK |
| TESNİM |
Cennet suyu, cennetteki ırmaklardan birinin adı. |
KIZ |
| TESRİR |
Sevindirme, sevindirilme. |
ERKEK/KIZ |
| TESRİYE |
Sıkıntıyı, gamı, kederi yok etme. |
KIZ |
| TEŞCİ |
Yüreklendirme. |
ERKEK |
| TEŞERRU |
Şeriata göre davranma. |
ERKEK/KIZ |
| TEŞERRÜF |
Şereflenme, şeref bulma. |
ERKEK/KIZ |
| TEŞNE |
Susamış. Çok istekli. |
ERKEK |
| TEŞNEDİL |
Can ve gö' nülden istekli. |
KIZ |
| TEŞRİFE |
Şereflendirme, onurlandırma. |
KIZ |
| TETİKER |
Uyanık, çevik, becerikli kimse. |
ERKEK |
| TEVEKKÜL |
Her şeyi Allah'a bırakarak, yargıya boyun eğme. |
ERKEK |
| TEVFİK |
Uygun düşme, uyma - Başarma - Allah'ın yardımına ulaşma |
ERKEK |
| TEVFİKA |
(bkz. Tevfık). |
KIZ |
| TEVHİD |
1. Birkaç şeyi bir araya getirme. 2. Allah'ın birliğine inanma. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
| TEVHİDDİN |
Dinin birliği, birleştiriciliği. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
| TEVHİDE |
(bkz. Tevhid). |
KIZ |
| TEVHİT |
1. Birkaç şeyi bir araya getirme. 2. Allah'ın birliğine inanma. |
ERKEK |
| TEVHİTTİN |
Dinin birliği, birleştiriciliği. |
ERKEK |
| TEVİL |
Durum, biçim. Süs. |
ERKEK |
| TEVİLE |
(bkz. Tevil). |
KIZ |
| TEYMİN |
"Uğurlu olsun" demek. |
ERKEK |
| TEYMULLAH |
Allah'a hizmet eden, itaat eden. |
ERKEK |
| TEZAL |
Çabuk ol. |
ERKEK |
| TEZALP |
Çabuk, hızlı yiğit. |
ERKEK |
|
|
| TEZAY |
(bkz. Tezal). |
KIZ/ERKEK |
| TEZCAN |
Telaşlı, heyecanlı, beklemeye dayanamayan, sabırsız |
KIZ/ERKEK |
| TEZEHHÜR |
Çiçeklenme. |
KIZ |
| TEZEL |
Çabuk iş gören, becerikli. |
KIZ/ERKEK |
| TEZER |
Çabuk hızlı, çevik kimse. |
ERKEK |
| TEZEREN |
Çabuk ulaşan, erişen. |
ERKEK |
| TEZKAN |
Kanı kaynayan, heyecanlı kimse. |
ERKEK |
| TEZVEREN |
Duyarlı, reaksiyoner. |
ERKEK |
| TINAL |
Soluk al, yaşamını sürdür. |
ERKEK |
| TINAZ |
Ot ya da saman yığını. |
ERKEK |
| TIRAZ |
1. İpek ve sırma ile işleme. Elbiselere nakışla yapılan süs. 2. Üslup, tutulan yol. 3. Döviz. |
ERKEK/KIZ |
| TİBET |
Çin'in batısında bağımsız bir bölge. |
ERKEK |
| TİGİN |
1. Boş, ıssız. 2. Sakin, rahat, uslu. İçinde kötülük bulunmayan. 3. Tek, eşsiz. 4. Uyanık, tetikte. 5. Şehzade, prens. 6. Uğurlu. |
ERKEK |
| TİHAME |
Mekkei Mükerreme. |
ERKEK/KIZ |
| TİJEN |
Ay gibi güzel |
KIZ |
| TİLAL |
Tepeler. |
ERKEK |
| TİLBE |
Put - Güzel kadın |
KIZ |
| TİLMAÇ |
Dilmaç, çevirmen. |
ERKEK |
| TİMUÇİN |
1. Moğol imparatorluğunun kurucusu Cengiz'in asıl adı. 2. Katı, sağlam demir. |
ERKEK |
| TİMUR |
1. Demir. 2. Türk- Moğol imparatoru. |
ERKEK |
| TİMURCAN |
Demir gibi sağlam ve güçlü. |
ERKEK |
| TİMURHAN |
(bkz. Timur). |
ERKEK |
| TİMURKAN |
Demir gibi güçlü soydan gelen. |
ERKEK |
| TİMURÖZ |
Özü demir gibi güçlü ve sağlam olan. |
ERKEK |
| TİMURTAŞ |
1. Demir ve taş gibi güçlü ve sert olan. 2. Mardin Artuklular'ın 2. Emiri. |
ERKEK |
| TİNER |
Sağlam, güçlü, canlı kimse. |
ERKEK |
| TİNKUT |
Özü uğurlu, kutlu, şanslı kimse. |
ERKEK |
| TİTİZ |
1. Çok dikkatli ve özenli davranan. 2. Prensiplerine aşın düşkün. 3. Huysuz, öfkeli. |
KIZ/ERKEK |
| TOGA |
küpe |
KIZ |
| TOGAY |
dere kıyılarındaki sık çalılık, tokay, dolunay |
KIZ |
|
|
| TOĞAN |
Doğan, şahin. |
ERKEK |
| TOĞAY |
Fundalık. |
KIZ/ERKEK |
| TOHUM |
Kendisinden bitki üreyen tane. |
KIZ/ERKEK |
| TOKAL |
Erişkin, olgun. |
ERKEK |
| TOKALAN |
Olgunlaşmış, erginleşmiş. |
ERKEK |
| TOKALP |
1. Doymuş aç olmayan kimse. 2. Kalın ve gür sese sahip. 3. Kibirli. |
ERKEK |
| TOKAY |
bkz. Togay |
KIZ |
| TOKCAN |
Gönlü tok olan. |
ERKEK |
| TOKDEMİR |
Sağlam demir. |
ERKEK |
| TOKER |
Tok er. |
ERKEK |
| TOKGÖZ |
Aç gözlü olmayan. |
ERKEK |
| TOKHAN |
Tok han. |
ERKEK |
| TOKKAN |
Cömert soylu. |
ERKEK |
| TOKÖZ |
Cömert ve kerem sahibi. |
ERKEK |
| TOKTAHAN |
Yerleşik yaşayan han. |
ERKEK |
| TOKTAMIŞ |
Bir yere yerleşmiş, oturmuş (kimse). Dinmiş, sakinleşmiş. |
ERKEK |
| TOKTAŞ |
Tok taş. |
ERKEK |
| TOKTİMUR |
Tok timur. |
ERKEK |
| TOKTUĞ |
Tok tuğ. |
ERKEK |
| TOKUR |
Eski Türk erkek adlarından. |
ERKEK |
| TOKUŞ |
Savaş. |
ERKEK |
| TOKUŞHAN |
Savaşçı lider, hakan. |
ERKEK |
| TOKUZ |
1. Dokuz. 2. Kalın ve sık dokunmuş kumaş. |
ERKEK |
| TOKUZER |
Dokuz Dayanışmacı, tutkun yiğit. |
ERKEK |
| TOKUZTUĞ |
Dokuz tuğ. |
ERKEK |
| TOKYAY |
Tok yay. |
ERKEK |
| TOKYÜREK |
Yürekli, cesur. |
ERKEK |
| TOKYÜZ |
Tok yüz. |
ERKEK |
| TOLA |
1. Dolu, boş olmayan. 2. Keyif, neşe. 3. Güçlü korkusuz |
KIZ/ERKEK |
| TOLAY |
Topluluk, cemiyet. |
KIZ/ERKEK |
|
| TOLGA |
Demir harp başlığı. Savaşçıların başlarına giydikleri demir başlık. Miğfer. |
ERKEK |
| TOLGAHAN |
Güçlü ve çevreli lider, han. |
ERKEK |
| TOLGAN |
Dolanma, dolaşma. |
ERKEK |
| TOLGAY |
Çevre, dolay. |
ERKEK |
| TOLGUNAY |
Dolunay. |
ERKEK |
| TOLUN |
Dolun, bedir, ayın ondördü. |
ERKEK |
| TOLUNAY |
Ayın ondördü, mehtap, dolunay. |
KIZ/ERKEK |
| TOLUNBAY |
Birikimli, kişiliği gelişmiş. |
ERKEK |
| TOMRİS |
1. Tarihte, Pers kralı II. Keyhüsrev'le savaşmış olan Massagetlerin ünlü kraliçesi. 2. Demir |
KIZ |
| TOMURCUK |
Bitkinin üzerinde bulunan, çiçek ya da yaprak verecek olan filiz. |
KIZ |
| TONGAL |
1. Zengin kimse. 2. Yaşlı erkek. |
ERKEK |