| İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
S harfi ile başlayan 752 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
| SEÇKİN |
Seçilmiş, ayrılmış benzerlerinden üstün olduğu için ayrılmış, mümtaz, güzide. |
ERKEK |
| SEÇKİNER |
(bkz. Seçkin). |
ERKEK |
| SEÇMEN |
beğenen, seçen, seçimde oy verme hakkı olan kimse |
KIZ |
| SEDA |
Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı |
KIZ |
| SEDACET |
Sadelik. |
KIZ |
| SEDAD |
Doğruluk, hak. Doğru ve haklı. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
| SEDAT |
Doğruluk, haklılık; Dikkat |
ERKEK |
| SEDEF |
Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş |
KIZ |
| SEDEN |
Uyanık, tetikte, gözü açık olan. |
KIZ |
| SEDİD |
Doğru hak. |
ERKEK |
| SEFA |
Gönül rahatlığı, sakin olma; Eğlence, zevk, neşe |
KIZ/ERKEK |
| SEFER |
Yolculuk, savaş hali |
ERKEK |
| SEFFAH |
Güzel söz söyleyen, hatip. Cömert, eli açık. |
ERKEK |
| SEFİNE |
1. Vapur, gemi. 2. Uzayın güney yanmı. |
KIZ |
| SEFİR |
El içi. Yabancı diplomat |
ERKEK |
| SEGAH |
Doğu müziğinin makamlarından |
KIZ |
| SEGBAN |
1. Seymen, yeniçeri ocağına bağlı ask2. Osmanlı saraylarında av köpeklerine bakan bakıcı. |
ERKEK |
| SEHA |
Eli açık, cömert |
ERKEK |
| SEHAB |
1. Bulut. 2. Karanlık. 3. Bulut gibi uçan böcekler. |
ERKEK/KIZ |
| SEHABE |
Tek bulut. |
KIZ |
| SEHAVET |
Cömertlik |
ERKEK |
| SEHER |
Tan ağartısı |
KIZ |
| SEHHAR |
Kuvvetle kendine çeken, büyüleyici. |
ERKEK |
| SEHHARE |
Çok güzel, büyüleyici kadın. |
KIZ |
| SEHL |
Kolay, sade. Sahabe isimlerindcndir. |
ERKEK |
| SEHLE |
1. Yumuşak. 2. Kolay. 3. Taze, körpe. Habeşistan'a hicret eden kadın sahabelerden. |
KIZ |
| SEHRAN |
Geceleri uyanık duran • |
ERKEK |
| SEKİME |
Dayanıklılık, dayanma, karşı koyma. |
KIZ |
| SEKİNE |
Sakin olma, sükunet. Huzur, gönül rahatlığı. |
KIZ |
|
|
| SEL |
Taşkın su |
KIZ/ERKEK |
| SELAHADDİN |
Dinine bağlı kimse. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
| SELAHATTİN |
Dinine bağlı |
ERKEK |
| SELAME |
(bkz. Selam). |
KIZ |
| SELAMEDDİN |
Dinin kurtuluşu. Türk dil kuralına göre "dA" olarak kullanılır. |
ERKEK |
| SELAMET |
Esenlik. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde olma. Kurtulma, kurtuluş. |
ERKEK/KIZ |
| SELAMİ |
Barış ve rahatlıkla ilgili |
ERKEK |
| SELAMULLAH |
Allah'ın selamı. |
ERKEK |
| SELATİN |
Sultanlar. |
ERKEK |
| SELAY |
sel ayı, sellerin çok olduğu ilkyaz ayları |
KIZ |
| SELBİ |
bkz. Selvi |
KIZ |
| SELCAN |
Coşkun, taşkın yaratılışlı kimse. |
KIZ/ERKEK |
| SELÇUK |
1. Güzel konuşma yeteneği olan. 2. XI. Anadolu, Kafkaslar ve Orta Doğu'da imparatorluk kuran Türk topluluğunun hükümdarı. |
ERKEK |
| SELDA |
Sel, taşkın su. |
KIZ |
| SELDAĞ |
Dağları aşan sel, coşku. |
KIZ |
| SELDANUR |
Nur seli. |
KIZ |
| SELEN |
Sel gibi coşkun, taşkın kimse. |
KIZ |
| SELİKA |
Güzel konuşma ve yazma kabiliyeti. |
ERKEK/KIZ |
| SELİL |
Yeni doğmuş erkek çocuğu, ilker. |
ERKEK |
| SELİLE |
Yeni doğmuş ilk kız çocuğu. |
KIZ |
| SELİM |
Doğru, dürüst, kusursuz; Kolayca iyileşen |
ERKEK |
| SELİME |
(bkz. Selim). |
KIZ |
| SELİN |
1. Gür akan su. 2. Orta Asya'da yetişen, bodur, sürekli yeşil kalan bitki. |
KIZ |
| SELİNTİ |
Ufak sel |
KIZ |
| SELİS |
Akıcı söz |
KIZ |
| SELLEM |
"Selamete erdirsin" manasıyla dualarda geçen. |
ERKEK/KIZ |
| SELMA |
1. Barış içinde bulunma, huzur, erinç. 2. Güzel, hoş(kadın). |
KIZ |
| SELMAN |
Barış içinde bulunma |
ERKEK |
| SELMANİ |
Niyaz kabul eden derviş. İran İsfahan'ından olup, Rasulullah'la birlikte İslami mücadelede üzerine düşeni fazlasıyla yapmış büyük mücahid ve sahabi. Selmanı Farisi'ye nispetle bu ad kullanılmıştır. |
ERKEK |
| SELMİ |
Barışla ilgili, barışçıl. |
ERKEK |
|
|
| SELMİN |
Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan |
KIZ |
| SELNUR |
Nur seli, ışık seli. |
KIZ |
| SELSAL |
Taüı, lezzeüi, hafif su. |
ERKEK/KIZ |
| SELSEBİL |
1. Taüı ve hafif su.2. Cennette bir çeşmenin adı. |
ERKEK/KIZ |
| SELVA |
Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad. |
KIZ |
| SELVET |
Gönül rahatı. |
KIZ |
| SELVİ |
İnce uzun ağaç |
KIZ |
| SEMA |
Gökyüzü; Göç |
KIZ |
| SEMAHAT |
Cömertlik, el açıklığı |
KIZ |
| SEMAİ |
1. Semaya, göğe havaya ait. 2. Gökten düşmüş. Allah tarafından olan, ilahi. 3. İşitme esasına dayalı olarak öğrenilen. |
ERKEK |
| SEMAN |
İşiterek. Dinleyerek. |
ERKEK |
| SEMANE |
İşiterek. Dinleyerek. |
KIZ |
| SEMANİYE |
Sekiz. |
KIZ |
| SEMANUR |
Nurlu gökyüzü |
KIZ |
| SEMAVAT |
Gökler. |
KIZ |
| SEMAVİ |
Semaya mensup, sema ile ilgili. |
ERKEK |
| SEMAZEN |
Sema yapan, törenle dönen mevlevi. |
ERKEK |
| SEMDİN |
Dinin mumu, dinin aydınlığı. |
ERKEK |
| SEMEN |
İyi beslenen |
ERKEK |
| SEMENBER |
Göğsü yasemin gibi beyaz olan. |
KIZ |
| SEMENBU |
Yasemin kokulu. |
KIZ |
| SEMENTEN |
Yasemin renkli. |
KIZ |
| SEMERAT |
1. Yemişler, meyveler. Faydalar, verimler. 2. Neticeler. 3. Devlete ait mülklerden alınan vergiler. |
KIZ |
| SEMERE |
1. Yemişler, meyveler. Faydalar, verimler. 2. Neticeler. 3. Devlete ait mülklerden alınan vergiler. |
ERKEK |
| SEMİ |
1. Mumla, ışıkla ilgili, ışıklı. 2. Mum yapan ya da satan kimse. |
ERKEK |
| SEMİH |
Cömert, eliaçık |
ERKEK |
| SEMİHA |
Cömert gönüllü, eli bol |
KIZ |
| SEMİM |
Güzel kokan, güzel kokulu, güzel koku. |
ERKEK |
| SEMİME |
Güzel kokulu şey. |
KIZ |
| SEMİN |
Çok değerli. |
ERKEK |
|
| SEMİNE |
1. Gökyüzü. 2. Güneş ayının 27. günü. 3. Bıldırcın. 4. Pahalı, kıymetli. Çok değerli. |
KIZ |
| SEMİR |
1. Arkadaş. 2. Nitelikli. 3. Yamaç, dağ silsilesi. |
ERKEK |
| SEMİRAMİS |
Babil'in Asma Bahçeleri'ni kurduran Asur kraliçesi |
KIZ |
| SEMİRE |
1. Arkadaş. 2. Nitelikli. 3. Yamaç, dağ silsilesi. |
KIZ |
| SEMİULLAH |
(bkz. Abdüssemi). |
ERKEK |
| SEMl |
İşiten, işitme kuvveti olan. Allah'ın isimlerinden, |
ERKEK |
| SEMRA |
Esmer kadın. |
KIZ |
| SEMURE |
Çoğalan, zengin olan, meyve veren verimli. Ashabın kullandığı isimlerden. |
KIZ |
| SENA |
Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adi |
KIZ |
| SENABİL |
Başaklar. |
KIZ |
| SENAHAN |
Metheden, alkışlayan, öven |
KIZ |