| İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
H harfi ile başlayan 154 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
| HABİBE |
Sevgili, seven dost. |
KIZ |
| HABİNAR |
Nar tanesi. |
KIZ |
| HACCE |
1. Hacca giden, Kabe'yi ziyaret eden hacı kadın. 2. Bir çeşit akdiken. Daha çok lakab olarak kullanılır. |
KIZ |
| HACER |
Taş, kaya parçası, çakıl |
KIZ |
| HACERUNNUR |
Kükürt ile demirin birleşmesinden meydana gelen altın şansı renginde. |
KIZ |
| HADDAS |
Çabuk kavrayan, anlayışlı, kavrayışlı. |
ERKEK/KIZ |
| HADİCE |
Vakitsiz, erken doğan kız çocuğu. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. Hadice Hz. Muhammed(s.a.s)'in ilk eşi. |
KIZ |
| HADİYE |
1. Yenilene yardım eden, yardımcı. 2. Hidayet eden, doğru yolu gösteren. Kılavuz, rehber 3. Önde giden kimse. 4. Mızrak ucu. |
KIZ |
| HAFAZA |
1. İnsanın yaptığı işleri yazmakla görevli melekler. 2. Bekçiler. |
KIZ |
| HAFİDE |
Kız torun. |
KIZ |
| HAFİZE |
Koruyucu, esirgeyici |
KIZ |
| HAFSA |
Hz. Ömer'in kızı. Hz. Peygamberin zevcelerinden, Ümmü'1Mü'minin. |
KIZ |
| HAKGÜZAR |
Hakkı tanıyan, haktan ayrılmayan. |
ERKEK/KIZ |
| HAKİKAT |
1. Bir şeyin aslı ve esası, mahiyeti. 2. Gerçek, doğru, gerçekten, doğrusu. 3. Sadakat, doğruluk, bağlılık, kadirbilirlik. |
KIZ |
| HAKİME |
1. Her şeye hükmeden, hikmet sahibi olan Allah. 2. Hükmeden, dava yargılama işine memur olan, yargıç. 3. Üstte bulunan. 4. Hekim, akıllı, becerikli. 5. Kadı, vali, amir, hükümdar, emir. |
KIZ |
| HAKİMİYET |
Hakimlik, amirlik, üstünlük, egemenlik. Sulta. |
KIZ |
| HALE |
Ayın çevresindeki ışık halkası. |
KIZ |
| HALENUR |
Kutsal ışık |
KIZ |
| HALİDE |
Sürüp gelen, sürekli, geç yaşlanan |
KIZ |
| HALİME |
Sakin, sessiz, Peygamberimizin(s.a.s) süt annelerinden. |
KIZ |
| HALİSE |
Katıksız, saf, temiz; Yalnız |
KIZ |
| HAMASET |
1. Cesaret, kahramanlık, yiğitlik. 2. Kahramanca şiir. |
KIZ |
| HAMDİYE |
1. Allah'ı övmek. 2. Allah'a şükretmek. 3. Şükreden, şükredici. |
KIZ |
| HAMİDE |
Şükredici, hamd edici |
KIZ |
| HAMİL |
1. Yüklü. Gebe. 2. Sahip, malik. 3. Taşıyan, gözeten. 4. Uhdesinde bir poliçe bulunan. 5. Hamili vahy Cebrail(a.s.). |
ERKEK/KIZ |
| HAMİYE |
1. Himaye eden, koruyan korucu. 2. Kayıran, kayırıcı. |
KIZ |
| HAMİYET |
İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik |
KIZ |
| HAMMADE |
1. Çok hamdedici, çok şükür ve dua eden. Hammad b. Ebû Süleyman'. Hadisçi. Tabiindendir. |
KIZ |
| HAMRA |
Daha, pek çok kızıl, kırmızı. elHamra İspanya'nın Gırnata şehrinde Araplardan kalma meşhur saray. |
KIZ |
|
|
| HANBEGÜM |
Hükümdarın karısı, Hükümdar eşi |
KIZ |
| HANDAN |
Güleç, sevinçli,şen şakrak. |
KIZ |
| HANDE |
Gülüş, gülme. Açılma. Eğlenme. |
KIZ |
| HANDEGÜL |
Gülün açması. |
KIZ |
| HANIM |
1. Kadınlar için kullanılan saygı sözü. 2. Eş, karı, zevce. 3. Ev sahibesi. |
KIZ |
| HANİFE |
Allah'ın birliğine inanan; Hz. Muhammed zamanından önce tek tanrıya inanan |
KIZ |
| HANNAN |
Çok acıyan, çok merhametli. Allah'ın isimlerinden "abd" takısı alarak isim yapılır. Abdülhannan. |
KIZ |
| HANNAS |
Şeytan. İsim olarak kullanılmaz. |
KIZ |
| HANNE |
Sadık kadın, Anne |
KIZ |
| HANSA |
Arapların en büyük ünlü hanım şairi. Müslüman olmuştur. |
KIZ |
| HANZADE |
Hükümdar çocuğu. |
KIZ |
| HANZALE |
Doğu Arabistan'da bir Arap kabilesi. |
KIZ |
| HARE |
1. Sert taş, kaya. 2. Meneviş, menevişli kumaş. |
KIZ |
| HAREM |
1. Yasak kılınmış mukaddes olan şey. 2. Evlerde yabancı erkeklerin girmesine izin verilmeyen, kadınlara ait bölüm. 3. İç avlu. 4. Hicaz'da ihrama girilen yerden Ka'be'ye dek uzanan bölüm. 5. MekkeMedine'nin ismi. |
KIZ |
| HARİKA |
Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran |
KIZ |
| HARİME |
Kişinin dilediği gibi kullanabilecek hakka malik olduğu malı. |
KIZ |
| HARİSE |
1. Muhafız, bekçi, gözcü. 2. koruyan, koruyucu. 3. Son derece hırslı olan. 4. Yemen'de bir Arap kabilesinin adı. |
KIZ |
| HASBİNUR |
(bkz. Hasibe). |
KIZ |
| HASENE |
1. İyilik, iyi hal, iyi iş, hayırlı iş. 2. Dünya ve ahiret saadeti. 3. Eski altın paralardan birinin adı. |
KIZ |
| HASENİ |
Kasene ait. |
KIZ |
| HASGÜL |
Değerli, eşsiz gül. |
KIZ |
| HASHANIM |
1. Çıtıpıtı, ince, narin kadın. 2. Bilge, değerli kadın. Birleşik isim. |
KIZ |
| HASİBE |
Değerli, soyca temiz, soylu. |
KIZ |
| HASİFE |
(bkz. Masif). |
KIZ |
| HASKIZ |
İyi nitelikleri kendinde toplamış genç kız. |
KIZ |
| HASLET |
Doğuştan gelen güzel huy |
KIZ/ERKEK |
| HASNA |
İffetli, şerefli, namuslu. |
KIZ |
| HASRET |
Özlem |
KIZ |
| HATIRA |
Anı, andaç |
KIZ |
| HATIRNEVAZ |
Gönlü okşayan, hatırnaz. |
KIZ |
|
|
| HATİCE |
Erken doğan kız çocuğu |
KIZ |
| HATİFE |
1. Kuvvetli, sert ve tiz bir sesle tebliğ veya davet eden kimse. 2. Göz kamaştıran. 3. Göze görünmeyen. |
KIZ |
| HATİME |
1. Sona erdiren, bitiren. 2. Mühürleyen, mühürleyici. |
KIZ |
| HATUN |
(XIV. yy.) Emir Çoban'ın güzelliğiyle ünlü kızı. İlhanlılar devletinin son hükümdarı Ebû Said Bahadır Han ile evlenmiştir. Bahadır Han'ın ölümünden sorumlu tutularak Arpa Han tarafından öldürüldü. |
KIZ |
| HAVER |
1. Şark, doğu. 2. Güneşin doğduğu gün. |
ERKEK/KIZ |
| HAVLE |
1. Etraf, çevre, güç, kuvvet. 2. Sahabe hanımlarından birisi. Hakkında ayet inmiştir. |
KIZ |
| HAVVA |
Yaratılan ilk kadın. |
KIZ |
| HAYA |
1. Utanma, sıkılma. 2. Ar, namus, edep. 3. Allah korkusu ile günahtan kaçınma. |
KIZ |
| HAYAL |
Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü |
KIZ |
| HAYAT |
Doğumdan ölüme olan süre |
KIZ |
| HAYATEFZA |
Hayat anıran. |
KIZ |
| HAYATENGİZ |
Yaşatan, yaşamaya zorlayan. |
KIZ |
| HAYME |
Çadır. |
KIZ |
| HAYRET |
Şaşma, şaşırma, şaşakalmış, ne yapacağını bilmeme. |
KIZ |
| HAYRİYE |
Hayr'la, iyilikle ilgili |
KIZ |
| HAYRÜNİSA |
Kadınların hayırlısı. |
KIZ |
| HAYRÜNNİSA |
Kadınların hayırlısı |
KIZ |
| HAZAL |
Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği |
KIZ |
| HAZAN |
Sonbahar |
KIZ |
| HAZAR |
1. Sabit meskeni olanlann oturduklan memleket. 2. Banş ve güven. Erkek ve kadın adı olarak kullanılabilir. |
KIZ/ERKEK |
| HAZEN |
Üzüntü. Ga keder. |
KIZ |
| HAZER |
Deniz, büyük su |
KIZ |
| HAZİME |
Sindirici kuvvet, |
KIZ |
| HAZİNE |
1. Devlet malının parasının saklandığı yer. 2. Gömülü ya da saklıyken bulunan değerli şeyler. |
KIZ |
| HAZİZE |
1. Mesud, mutlu. 2. Hisse ve nasibi olan. |
KIZ |
| HAZRA |
1. Yeşil, sebze, hadra. 2. Gökyüzü. 3. Türk musikisinde mürekkep bir makam. |
KIZ |
| HECİL |
İki dağın arasındaki kısım, vadi, dere. |
KIZ |
| HEDİYE |
Armağan, bahşiş |
KIZ |
| HELİN |
Yuva, Kuş yuvası |
KIZ |
| HENNA |
Kına ağacı. |
KIZ |
|
| HEPGÜL |
1. Gül gibi güzel kadın. 2. Neşeli ol. |
KIZ |
| HEPŞEN |
1. Gül gibi güzel kadın. 2. Neşeli ol. |
KIZ |
| HERA |
Mitolojide analığın yüceliğini temsil eden tanrıça |
KIZ |
| HESNA |
Güzel, hanımefendi kadın. |
KIZ |
| HEVAL |
Can dostu, arkadaş |
KIZ |
| HEVES |
Bir şeye duyulan istek |
KIZ |
| HEVİN |
Aşk, sevda |
KIZ |
| HEZAR |
1. Bülbül. 2. Çok, pek çok. 3. Bin. |
ERKEK/KIZ |
| HEZARE |
Afganistan'ın dağlık kesiminde oturan bir kabile. |
KIZ |
| HIFZİYE |
Saklamak, korumak, hafızaya almak |
KIZ |
| HIYRE |
Kamaşık, donuk, fersiz göz. |
KIZ |