| İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
G harfi ile başlayan 175 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
| GABRA |
Yer, yeryüzü, arz. |
KIZ |
| GAGAUZ |
1. Gökoğuzlar. 2. Hristiyanların Ortodoks mezhebine bağlı Türk kavmi. Balkanlar ve Rusya'da yaşamaktadırlar. Deliorman, Dobruca, Beşerabya ve Ukrayna'da oturan Hristiyan Türklere verilen ad. |
KIZ/ERKEK |
| GALİBE |
1. Galebe çalan, muzaffer, yenen. 2. Güçlü kuvvetli, kudretli, hükmeden. 3. Üstün baskın. Şeyh Galip Meşhur divan şairlerinden. 1757-1798 yıllan arasında yaşamıştır. Türk dil kurallarına göre "b/p" olarak kullanılır. |
KIZ |
| GAMZE |
Göz kırpma, gözle işaret; Nazlı bakma; Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur |
KIZ |
| GANİME |
Ganimet alan. |
KIZ |
| GANİMET |
Kafirlerle yapılan savaş sonucu ele geçirilen mal, para, silah gibi metalar. İslami usullere göre tasnif edilip, beytülmale, fakirlere, yoksullara ve mücahidlere dağıtılır. |
KIZ |
| GANİYE |
1. Zengin kadın. Zengin kız. 2. Çok hoş. 3. Şarkıcı. |
KIZ |
| GARİBE |
1. Yabancı, acaib. Kimsesiz, memleketinden uzak. |
KIZ |
| GAYE |
1. Maksat, meram. 2. Netice, son, hedef. |
KIZ |
| GAYRET |
1. Çalışma, çabalama. 2. Kıskanma, çekememe. 3. Aziz ve kutsal bir şeye tecavüz edildiğini görmekten doğan asil temiz duygu. |
ERKEK/KIZ |
| GAZAL |
Ak geyik, ahu; Geyik yavrusu; Güzel söz (mecazi) |
KIZ |
| GAZALE |
Dişi geyik. |
KIZ |
| GAZEL |
Konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume; Tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; Sonbahar vaktinde düşen yapraklar |
KIZ |
| GAZİRE |
1. Yumuşak, mülayim. Tatlı, nazik, uysal. |
KIZ |
| GECE |
Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre |
KIZ |
| GELİNCİK |
1. Yazın kırlarda yetişen kırmızı ve büyük çiçekli bitki. 2. Sansargillerden ince yapılı, sivri çeneli, küçük bir hayvan. 3. Mezgitgillerden, yılan balığına benzer eti sevilen bir balık. |
KIZ |
| GENÇYAZ |
İlkbahar. |
KIZ/ERKEK |
| GERÇEK |
Yakıştırma veya yalanı olmayan |
KIZ/ERKEK |
| GERMA |
Sıcak yaz. |
KIZ |
| GEVHER |
1. Değerli taş. 2. Elmas. 3. Bir şeyin aslı, esası. |
KIZ |
| GEVHERŞAD |
Pırlanta gibi kıymetli ve neşeli. Gevherşad Baysungurun annesi. |
KIZ |
| GEYSU |
Uzun saç, saç örgüsü, zülüf. |
KIZ |
| GEZENAY |
yürüyen ay, (Ay'ın gökte yer değiştirmesinden dolayı) gezen Ay |
KIZ |
| GİLŞAH |
1. Balçık şah. 2. Balçıkta yapıldığı için Hz. Adem'in lakabı. 3. Parsların masal kahramanı Keyyummers'in lakabı. |
ERKEK/KIZ |
| GİRAY |
Kuvvetli, kudretli. Kırım hanları tarafından unvan olarak kullanılmıştır. |
KIZ/ERKEK |
| GİRYAR |
Ağlayıcı, ağlayan. |
ERKEK/KIZ |
| GİZEM |
Sır karşılığı olarak kullanılan uydurma bir kelime. |
KIZ |
| GONCA |
Tam açılmamış çiçek |
KIZ |
| GONCAGÜL |
Gül goncası. |
KIZ |
|
|
| GÖĞEM |
Halk dilinde yeşile çalan mor. |
KIZ/ERKEK |
| GÖK |
Yerin göz ile görülebilen ufuklarından başlayarak yukarıda kubbenin içi gibi gözüken sonsuz boşluk; Mavi renk |
KIZ |
| GÖKBEN |
Gökle ilgili, uzay sema. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKÇAY |
1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzelce, latif. 4. Gösterişli. -Kuzey Kafkasya da az tatlı su gölü |
KIZ/ERKEK |
| GÖKÇE |
1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel, hoş, göze hoş görünen, latif. 4. Gösterişli. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKÇEN |
1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzelce, latif. 4. Gösterişli. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKÇENAZ |
Nazlı mavi. |
KIZ |
| GÖKÇİN |
maviye yakın külrengi, kurşuni, (renk olarak) mavi kır |
KIZ |
| GÖKDOĞAN |
Kuzey yarımkürede yaşayan bir doğan türü. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKEKİN |
Yeni başak meydana getirmiş ekin. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKKIR |
At donlarından maviye çalan kır. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKKUŞAĞI |
Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli kemer biçimindeki görüntü alkı. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKMEN |
Mavi gözlü ve sarışın kimse. |
KIZ |
| GÖKNİL |
Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil olarak da düşünülebilir |
KIZ |
| GÖKNUR |
Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü, gökteki nur |
KIZ |
| GÖKSEL |
Semavi, gökçül karşılığı olarak kullanılan uydurma kelam. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKSELEN |
ses, gürültü, "haber, bilgi", "yakın yer, çevre", "sel yatağı" gibi Anlamları olan "selen"le "gök"ten oluşmuş bir sözcük |
KIZ |
| GÖKSEN |
sen gökyüzüsün, göksün |
KIZ |
| GÖKSEVİM |
Sevimli gök. |
KIZ |
| GÖKSU |
1. Türklerin oturduğu birçok akarsuya verilen isim. 2. Adana'dan gelerek Akdeniz'e dökülen Seyhan nehrinin önemli kollarından |
KIZ/ERKEK |
| GÖKSUN |
Kahramanmaraş ilinde bulunan ve Seyhan Irmağı'na karışan Bir çay ve bu adını çaydan alan bir ilçe |
KIZ |
| GÖKSÜN |
Binboğa dağlarından Elbistan'ın güney batısında Seyhan nehrine karışan çay. |
KIZ/ERKEK |
| GÖKŞEN |
Gökle ilgili, aydınlık ışıklı gök, uydurma bir kelime. |
KIZ |
| GÖKŞİN |
Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik |
KIZ |
| GÖKYEL |
Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz |
KIZ |
| GÖKYÜZÜ |
Göğün görünen yüzeyi (sema). |
ERKEK/KIZ |
| GÖNENÇ |
Refah hali, mutluluk. |
KIZ |
| GÖNÜL |
1. İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı. 2. İstek, arzu, heves, niyet. 3. Duygu, his, aşk. 4. Kibir, gurur. 5. Tabiat, huy. |
KIZ |
| GÖNÜLGÜL |
Gül gibi zarif bir gönlü olan. |
KIZ |
| GÖRGÜ |
1. Bir topluluğa ait uyulması gereken nezaket kaideleri muaşeret adabı. 2. Deneme, tecrübe. 3. Görmüş olma durumu, görgü şahidi. |
KIZ |
|
|
| GÖRKE |
İhtişamlı, görkemli |
KIZ/ERKEK |
| GÖRKEM |
1. İhtişam, gösteriş karşılığı olarak kullanılan bir kelimedir. 2. Gösterişli, heybetli. |
KIZ/ERKEK |
| GÖRSEL |
Görmekle ilgili manasına kullanılan uydurma bir kelime. |
KIZ/ERKEK |
| GÖZDE |
1. Göze girmiş olan sevilen beğenilen, benimsenen. 2. Beğenilen kadın. 3. Osmanlı sarayında padişahın ilk dört cariyesine verilen ünvan. |
KIZ |
| GÖZDEM |
Beğendiğim, sevdiğim, saydığım, bitanem. |
KIZ |
| GÖZDENAZ |
Nazlı güzel. |
KIZ |
| GÖZDENUR |
İnsanlara vermiş olduğu iç huzurla herkesin beğenisini kazanan. |
KIZ |
| GÖZEN |
Bir nevi alageyik. |
KIZ |
| GÖZLEM |
Müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime. |
KIZ/ERKEK |
| GUFRAN |
Günahların affı. |
KIZ |
| GÜFTAR |
Söz, kelam. |
ERKEK/KIZ |
| GÜFTE |
1. Söyleniş, söylenmiş. 2. Bir söz eserinin bestelenmiş bulunan manzum sözleri. |
KIZ |
| GÜHER |
Cevher |
KIZ |
| GÜHERPARE |
Cevher parçası. |
KIZ |
| GÜL |
Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül |
KIZ |
| GÜLAFET |
Nefes kesen güzellikte. Gül ve âfet kelimesinden oluşmuş birleşik bir isimdir. |
KIZ |
| GÜLAL |
Gülün kırmızısı gibi güzel. |
KIZ |
| GÜLAY |
Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan. |
KIZ |
| GÜLBAHAR |
Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi |
KIZ |
| GÜLBANU |
Gülhanım. Gül gibi güzel kadın. Gül hatun. |
KIZ |
| GÜLBEDEN |
Zarif, ince vücuda sahip. Gülbeden Begüm, Babur Şah'ın kızı. |
KIZ |
| GÜLBEN |
Gül yüzlü, gül gibi beni olan. |
KIZ |
| GÜLBERK |
Gül yaprağı. |
ERKEK/KIZ |
| GÜLBEŞEKER |
Birçeşit gül tatlısı. |
KIZ |
| GÜLBEYAZ |
Beyaz gül. |
KIZ |
| GÜLBİN |
Gül fidanı, gül yetişen yer. |
KIZ |
| GÜLBİZ |
Bizim gülümüz |
KIZ |
| GÜLCAN |
Gül gibi güzel kişi. |
KIZ |
| GÜLCE |
Gül gibi. |
KIZ |
| GÜLCEM |
Bir çiçek adı |
KIZ |
|
| GÜLCİHAN |
Cihana, aleme bedel gül. |
KIZ |
| GÜLÇİÇEK |
Her yönüyle güzel olan. |
KIZ |
| GÜLÇİN |
Gül toplayan, gül seven. |
KIZ |
| GÜLDEHAN |
Gül ağızlı, ağzı gül gibi olan. |
KIZ |
| GÜLDEM |
Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen |
KIZ |
| GÜLDEN |
Güle ilişkin, gülden yapılmış. Gül soluklu. |
KIZ |
| GÜLDEREN |
Gül toplayan |
KIZ |
| GÜLDESTE |
Gül destesi |
KIZ |
| GÜLEDA |
Gül gibi güzel ve nazlı. |
KIZ |
| GÜLEN |
Güleç yüzlü, mutlu anlamında |
KIZ |
| GÜLENAY |
Devamlı gülen, ayyüzlü kişi. |
KIZ |