| İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
S harfi ile başlayan 355 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
| SEBA |
Yedi. İslam Öncesi Sami ve Arap kavimleri yedi sayısının kutsal bir nitelik taşıdığına inanırlardı, "yedi" sayısı. |
KIZ |
| SEBAHAT |
Güzellik |
KIZ |
| SEBER |
dost, arkadaş |
KIZ |
| SEBİL |
1. Yol, büyük cadde. 2. Su dağıtılan yer. Hayır için parasız dağıtılan su. |
ERKEK/KIZ |
| SEBLA |
Uzun kirpikli göz |
KIZ |
| SEBUÇE |
Küçük kap. Küçük testi. |
KIZ |
| SECCAC |
Çağlayan. |
ERKEK/KIZ |
| SECİYE |
Yaratılış, huy, karakter tabiat. İyi huy. |
KIZ |
| SEÇEN |
seçme işini yapan, bir şeyi seçen |
KIZ |
| SEÇGÜL |
Seçilmiş gül. |
KIZ |
| SEÇİL |
Benzerleri arasından seçil, beğenil, üstün ol, sevgi ve saygı gör. |
KIZ |
| SEÇİLAY |
seçil ve Ay gibi güzel ol |
KIZ |
| SEÇMEN |
beğenen, seçen, seçimde oy verme hakkı olan kimse |
KIZ |
| SEDA |
Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı |
KIZ |
| SEDACET |
Sadelik. |
KIZ |
| SEDEF |
Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş |
KIZ |
| SEDEN |
Uyanık, tetikte, gözü açık olan. |
KIZ |
| SEFA |
Gönül rahatlığı, sakin olma; Eğlence, zevk, neşe |
KIZ/ERKEK |
| SEFİNE |
1. Vapur, gemi. 2. Uzayın güney yanmı. |
KIZ |
| SEGAH |
Doğu müziğinin makamlarından |
KIZ |
| SEHAB |
1. Bulut. 2. Karanlık. 3. Bulut gibi uçan böcekler. |
ERKEK/KIZ |
| SEHABE |
Tek bulut. |
KIZ |
| SEHER |
Tan ağartısı |
KIZ |
| SEHHARE |
Çok güzel, büyüleyici kadın. |
KIZ |
| SEHLE |
1. Yumuşak. 2. Kolay. 3. Taze, körpe. Habeşistan'a hicret eden kadın sahabelerden. |
KIZ |
| SEKİME |
Dayanıklılık, dayanma, karşı koyma. |
KIZ |
| SEKİNE |
Sakin olma, sükunet. Huzur, gönül rahatlığı. |
KIZ |
| SEL |
Taşkın su |
KIZ/ERKEK |
| SELAME |
(bkz. Selam). |
KIZ |
|
|
| SELAMET |
Esenlik. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde olma. Kurtulma, kurtuluş. |
ERKEK/KIZ |
| SELAY |
sel ayı, sellerin çok olduğu ilkyaz ayları |
KIZ |
| SELBİ |
bkz. Selvi |
KIZ |
| SELCAN |
Coşkun, taşkın yaratılışlı kimse. |
KIZ/ERKEK |
| SELDA |
Sel, taşkın su. |
KIZ |
| SELDAĞ |
Dağları aşan sel, coşku. |
KIZ |
| SELDANUR |
Nur seli. |
KIZ |
| SELEN |
Sel gibi coşkun, taşkın kimse. |
KIZ |
| SELİKA |
Güzel konuşma ve yazma kabiliyeti. |
ERKEK/KIZ |
| SELİLE |
Yeni doğmuş ilk kız çocuğu. |
KIZ |
| SELİME |
(bkz. Selim). |
KIZ |
| SELİN |
1. Gür akan su. 2. Orta Asya'da yetişen, bodur, sürekli yeşil kalan bitki. |
KIZ |
| SELİNTİ |
Ufak sel |
KIZ |
| SELİS |
Akıcı söz |
KIZ |
| SELLEM |
"Selamete erdirsin" manasıyla dualarda geçen. |
ERKEK/KIZ |
| SELMA |
1. Barış içinde bulunma, huzur, erinç. 2. Güzel, hoş(kadın). |
KIZ |
| SELMİN |
Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan |
KIZ |
| SELNUR |
Nur seli, ışık seli. |
KIZ |
| SELSAL |
Taüı, lezzeüi, hafif su. |
ERKEK/KIZ |
| SELSEBİL |
1. Taüı ve hafif su.2. Cennette bir çeşmenin adı. |
ERKEK/KIZ |
| SELVA |
Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad. |
KIZ |
| SELVET |
Gönül rahatı. |
KIZ |
| SELVİ |
İnce uzun ağaç |
KIZ |
| SEMA |
Gökyüzü; Göç |
KIZ |
| SEMAHAT |
Cömertlik, el açıklığı |
KIZ |
| SEMANE |
İşiterek. Dinleyerek. |
KIZ |
| SEMANİYE |
Sekiz. |
KIZ |
| SEMANUR |
Nurlu gökyüzü |
KIZ |
| SEMAVAT |
Gökler. |
KIZ |
| SEMENBER |
Göğsü yasemin gibi beyaz olan. |
KIZ |
|
|
| SEMENBU |
Yasemin kokulu. |
KIZ |
| SEMENTEN |
Yasemin renkli. |
KIZ |
| SEMERAT |
1. Yemişler, meyveler. Faydalar, verimler. 2. Neticeler. 3. Devlete ait mülklerden alınan vergiler. |
KIZ |
| SEMİHA |
Cömert gönüllü, eli bol |
KIZ |
| SEMİME |
Güzel kokulu şey. |
KIZ |
| SEMİNE |
1. Gökyüzü. 2. Güneş ayının 27. günü. 3. Bıldırcın. 4. Pahalı, kıymetli. Çok değerli. |
KIZ |
| SEMİRAMİS |
Babil'in Asma Bahçeleri'ni kurduran Asur kraliçesi |
KIZ |
| SEMİRE |
1. Arkadaş. 2. Nitelikli. 3. Yamaç, dağ silsilesi. |
KIZ |
| SEMRA |
Esmer kadın. |
KIZ |
| SEMURE |
Çoğalan, zengin olan, meyve veren verimli. Ashabın kullandığı isimlerden. |
KIZ |
| SENA |
Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adi |
KIZ |
| SENABİL |
Başaklar. |
KIZ |
| SENAHAN |
Metheden, alkışlayan, öven |
KIZ |
| SENAN |
Işıklı, parlak. |
KIZ |
| SENANUR |
Övülmüş, güzel ışık |
KIZ |
| SENAR |
Yar, aşık, seven insan |
KIZ |
| SENAVER |
Öven, metheden. |
KIZ |
| SENAY |
Sen aysın, ay gibi güzelsin. |
KIZ |
| SENEM |
Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel |
KIZ |
| SENEVAT |
Seneler, yıllar, sinin. |
KIZ |
| SENGÜL |
Sen gülsün, gül gibi güzelsin. |
KIZ |
| SENİHA |
Yüce, yüksek |
KIZ |
| SENİYE |
Yüksek, yüce, ali, bülend. |
KIZ |
| SEPİDE |
Tan vakti. |
KIZ |
| SERA |
Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç |
KIZ |
| SERAB |
Çöllük arazide, ışık kırılması sonucu görülen aldatıcı gerçek olmayan hayal, ılgım, salgım. Türk dili açısından "b/p" olarak kullanılır. |
KIZ |
| SERAÇE |
Saraycık, küçük saray, konak. |
KIZ |
| SERAN |
Işıklı, parlak. |
KIZ |
| SERAP |
Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı |
KIZ |
| SERAY |
Ay gibi güzel |
KIZ |
|
| Serda |
Türkçe’de baş anlamına gelen ser ve yüce anlamına gelen da kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Ermenice de "sevgi ver" anlamı taşımaktadır. |
KIZ |
| SERDİL |
Baş, gönül. |
KIZ |
| SERENAT |
Sevigiliye Söylenen Güzel Söz. |
KIZ |
| SERENGÜL |
Baş gül. Güllerin birincisi. |
KIZ |
| SERİM |
1. Serme işi. 2. Sabırlı. 3. Genellikle öykülerde başlangıç bölümüne verilen ad. |
KIZ/ERKEK |
| SERİN |
Ilıkla soğuk arası |
KIZ |
| SERİYE |
Hz. Peygamber(s.a.s)'in bulunmadığı küçük askeri birliklere verilen ad. |
KIZ |
| SERKIZ |
Baş kız, kızların, güzellerin başı. |
KIZ |
| SERMA |
Kış soğuğu |
KIZ |
| SERMELEK |
Meleklerin başı, melek kadar güzel ve iyi. |
KIZ |
| SERMENDE |
Utangaç, çok utanan, mahcup. |
KIZ |